Saç dökülmeleri her zaman bir hastalığı işaret etmese de, uzun sürmüş ise hem kadın hem erkekler için geç kalınmadan araştırılması ve adlandırılması gereken bir sorundur.
Peki, bu sorunun gerçek sebebi nedir?
Ve aslında “rahatsızlık” olarak atfettiğimiz bu sorunlara gerçekten doğru tanıyı koyuyor muyuz?
Bunun için ilk önce, bir adım geri giderek şu soruyu sormakta fayda var;
“Saçlarım bir süredir dökülüyor. Peki, bu durum normalden fazla mı, normali nedir ve bir hastalık olduğunu nasıl anlarım?“
Saç dökülmesi, kişi tarafından ilk olarak genellikle, saçtaki hacmin azalması ve özellikle duş & yastık üzerinde görülen saçlar ile fark edilir.
Söz konusu durum, 2 ayı aşan bir süredir yaşanıyor ise ve saçlar elimize her seferinde eskisinden daha fazla geliyor ise bunun bir saç problemine işaret ettiği düşünülmeli. Bir diğer yandan, günde 70 ila 120 saç teli dökülmesinin normal olduğu da göz önünde bulundurulmalı.
Saç dökülmesinin tek bir nedeni yoktur. Bir birinden farklı birçok neden ile saç dökülmesi yaşanabilir:
- Son altı ay içinde yapılan ameliyatlar ve anestezi
- Doğum
- Menapoz
- Tiroid hastalıkları
- Kronik hastalıklar
- Stres
- Diyet ve hızlı kilo verme
- Uzun süredir kullanılan ilaçlar
- Mevsim değişiklikleri (Özellikle Ağustos, Eylül, Ekim aylarında)
- Vitamin ve esansiyel madde eksiklikleri: Biotin, Çinko, Demir, Folik asit
- Bağışıklık sistemi hastalıkları
- Saçlı derinin hastalıkları
Yukarıda sıralanan nedenler haricinde;
“Saçın yıpranmasının, dökülmesinde ne gibi bir etkisi olduğu” da en çok karşılaşılan sorular arasında yer alıyor.
Fakat sanılanın aksine, işlem görmüş ya da yıpranmış saçın daha fazla döküldüğü bilgisi doğru değildir. Çünkü kozmetikler, genellikle saç yüzeyine hasar verir ve bu, saç dökülmesini etkilemez.
Aynı şekilde saç boyası ile saç dökülmesi arasında da bir paralellik yoktur. Bu işlemlerin saç köküne uyarısı azdır. Saçı çok yıkamak ve fön işlemleri gibi saçın kalitesini etkileyerek, saçın sadece koruma tabakasına olumsuz etkisi vardır.
Saç dökülmesini önlemek için öncelikle, nedeninin ne olduğu araştırılmalı ve ona göre bir tedavi uygulanmalıdır. Vitamin eksikliği ya da yaşa bağlı saç azalması, sebep ne olursa olsun, saçı “Anagen faz” adı verilen uzama fazında olabildiği kadar uzun tutmak gerekir.
Uzmanlar, saçta bu aşamayı canlandırmak için; Biotin, Demir, Çinko ve Ginkgo Biloba takviyesinin önemini vurguluyor.